Orta Doğu'da Kriz Büyürken Çin'den Nükleer Hamle: Cephanelik İki Katına Çıkıyor

Orta Doğu’da İran-İsrail çatışmalarının tırmandığı ve Ukrayna’daki savaşın sürdüğü bir dönemde, Çin’in nükleer cephaneliğini hızla artırması ve uzay savaş yeteneklerini geliştirmesi, Londra ve Washington’daki askeri planlamacıların dikkatini çekiyor. Keir Starmer liderliğindeki İngiltere hükümeti, önümüzdeki ay Ulusal Güvenlik Stratejisi’ni ve Çin ile ilişkilerin “denetimini” içeren bir rapor yayınlamaya hazırlanıyor.

İngiltere merkezli kaynaklara göre, Çin’in nükleer silah kapasitesi ve askeri modernizasyonu, Batı dünyasında “kapsamlı ve sürekli bir meydan okuma” olarak değerlendiriliyor. Stratejik Savunma Gözden Geçirmesi (SDR) raporu, Pekin’in uzay savaş teknolojilerinde ve balistik füzelerde büyük artış kaydettiğine dikkat çekiyor. Çin’in nükleer savaş başlıklarını 2030’a kadar iki katına çıkararak 1.000’e ulaşması bekleniyor.

Uzmanlar Uyarıyor: "Çin Cephaneliğini Kapsamlı Şekilde Geliştiriyor"

“Yeni Toplam Savaş” kitabının yazarı eski milletvekili Bob Seely, Çin’in nükleer cephaneliğini kapsamlı biçimde geliştirdiğini ve bu hamlenin, ekonomik ve siber savaş araçlarıyla birleşerek Pekin’in küresel gücünü artırmayı hedeflediğini vurguladı. Inter-Parliamentary Alliance on China’dan Luke de Pulford ise, Çin’in askeri hamlelerinin, bölgesel istikrarsızlığı daha da artırdığı görüşünde.

RUSI Nükleer Yayılma ve Politika Direktörü Lukasz Kulesa ise, “Çin uzun süre nükleer gücünü düşük seviyelerde tutsa da, son yıllarda ciddi ve hızlı bir artış gözleniyor. 2030’a kadar 1.000 nükleer savaş başlığı hedefine ulaşmaları mümkün” açıklamasını yaptı.

Çin’in Nükleer Politikası Değişiyor mu?

Kulesa, Çin’in nükleer programındaki hızlı artışın, Pekin’e sadece karşılık verme değil, farklı askeri seçenekler de sunduğunu belirtti. Çin, nükleer cephaneliğini büyüterek küresel güç olarak prestij kazanmayı ve uluslararası sistemde daha etkin rol almayı hedefliyor. Uzmanlara göre, nükleer silahlar Çin’in büyük güç statüsüne ulaşmasında önemli bir unsur olarak görülüyor.