Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan haziran ayı enflasyon verisi, piyasalarda şaşkınlık yarattı. Aylık bazda %1,37 olarak gerçekleşen enflasyon, hem yurtiçi hem de yurtdışı beklentilerin altında kalırken; yıllık enflasyon %35,05 ile son dönemin en düşük seviyesine geriledi.Piyasalar, TÜİK verileri öncesi %1,53 ila %2,19 aralığında tahminlerde bulunmuştu. Ancak açıklanan düşük veri, TCMB’nin politika duruşunda değişiklik sinyali olarak değerlendirildi.
TCMB’DEN FAİZ İNDİRİMİ GELİR Mİ?
Mart ayında politika faizini %46 seviyesine yükselten TCMB, haziran ayı toplantısında faizi sabit tutmuştu. Ancak temmuzda açıklanan düşük enflasyon oranı, indirim beklentilerini artırdı. Para piyasalarında hâkim görüş, TCMB’nin bu ayki toplantıda 250 baz puanlık bir faiz indirimi yapabileceği yönünde.Bu beklentilere küresel yatırım çevreleri de katılıyor. Morgan Stanley, yayımladığı değerlendirme notunda Merkez Bankası’nın temmuzda faiz indireceğini, yıl sonuna kadar toplamda 1000 baz puanlık bir gevşemenin mümkün olduğunu belirtti.
MEVDUAT VE KREDİ FAİZLERİNDE NELER OLACAK?
Piyasalarda faiz indirimi beklentisi, bankacılık ürünlerine de yavaş yavaş yansımaya başladı. Ortalama mevduat faizleri hâlâ %50 bandında seyrederken, bazı bankalarda birkaç puanlık geri çekilme gözlemleniyor.Konut kredilerinde faizler %3'ün üzerinde, bazı özel bankalarda bu oran %2,95'e kadar düşse de henüz geniş çaplı bir gevşeme başlamış değil. Taşıt ve ihtiyaç kredilerinde ise oranlar genellikle %3,19 ile %4,00 arasında değişiyor.
Uzmanlara göre, olası faiz indiriminin mevduat ve kredi faizlerine etkisi zamanla ortaya çıkacak. Mevduat faizlerinde kademeli düşüş beklenirken, kredi tarafında daha sınırlı bir yumuşama öngörülüyor.
24 TEMMUZ EKONOMİK YOL HARİTASINI BELİRLEYECEK
TCMB'nin 24 Temmuz’daki toplantısı, sadece bankacılık sektörü değil, bireysel tasarruf sahipleri ve kredi kullanıcıları için de önemli bir eşik olacak. Olası bir faiz indirimi, kredi kullanmayı planlayan vatandaşlar için maliyet avantajı sunarken; tasarruf sahiplerinin getiri beklentilerinde de değişiklik yaratabilir.Ekonomistler, bu kararın 2025’in ikinci yarısında uygulanacak para politikasının temel çerçevesini oluşturacağını vurgularken, özellikle enflasyonla mücadelede sürdürülebilir ve kontrollü bir para politikası izlenmesinin önemine dikkat çekiyor.Kaynak - Haber Merkezi